Buster's Mal Heart (2016)


Mr. Robot dizisiyle tanınan Rami Malek, ilk film deneyimi olan Buster's Mal Heart (Buster'ın Hasta Kalbi) da birbirine yakın üç farklı zamanı ve bu zaman aralıklarında bir insanın geçirdiği zihinsel dönüşümleri ele alıyor.

Açılış sahnesinde Buster yakalanmamak için ormana kaçarken henüz neyin ne olduğunu anlamadan 10 gün öncesine dönüyoruz.Karakter fazlasıyla kendine dönük biri.Hayatı, ailesi ve işi arasında geçen,az konuşan sürekli düşünen, sıradan ama bir o kadar da beyin altyapısı dolu bir insan.Peki asıl adı Jonah olup da isim değişikliği yaşayan bu adama ne olmuş olabilir?

Para biriktirip sıcak yuvasının geçimini sağlamak için gece vardiyasında çalışan mutlu bir aile babası ve eşine aşık bir imaja sahip olan Jonah'ın karşısına bir gece adını bilmediği kalacak yer arayan, Y2K programına takıntılı bir yabancının çıkmasıyla kendisinin bile fark etmediği buz dağının altında yatan kişiliği gün yüzüne çıkar.



 Filmde özgürlük, sisteme yani karakterin fazlaca değindiği çark sistemine ait bir dişli olmanın bağımsızlığı yok ettiğini, kapitalizmin kölesi olmanın bireyi kıskaç gibi sardığını zihnine yerleştirerek oluşturduğu oyuk giderek büyür ve dışarıya patlaklar vermeye başlar.Kişinin savunduğu görüşler konuşmalarında ,izlediği bilimsel yayınlarda, çocuğuyla olan çizgi film hakkındaki diyaloglarda düzene ait olmayan değer yargıları geliştirdiğini görülür. Jonah, filmin ilerleyen dakikalarında kendine yarattığı fırsatlarla(yaptığı seçimlerle) emellerini gerçekleştirmeye ve normların dışına çıkarak bir yaşam akışı oluşturmaya başlayacaktır. 

 Uzak mekan çekimleri,minimalist kıvamlı kareler, zamana yapılan göndermeler,ters dünya kavramının karakter üzerindeki etkilerini çevresine yansıtış biçimi, sahneler arası ani geçişler ve bağlantılı çağrışımlar filmin artılarıydı diyebiliriz.Senaryoyu özgünlükten koparan tek nokta The Shining(Cinnet) filmiyle fazla benzerlikler taşımasıydı.Psikolojik bunalımlar fazla kafa yormayan cinsten bu yüzden türün takipçilerini aşırı tatmin etmeyebilir yine de Buster'ın kalbi neden bu kadar hastaymış diye merak ettiğiniz süre içerisinde kendini izlettiriyor.Sondaki belirsiz finaliyle izleyicinin hayal gücüne bırakılan bu filme sinematografisi ve Rami Malek hatırına bir şans vermenizi öneririm.




Bundan sonraki satırlar filme dair detayları içermektedir ve halihazırda sadece izlemiş olanların okuması içindir.
 Jonah geçirdiği dönüşümü yaratıcısı olsa da adını bilmediği (otel odası kiraladığını zannettiğimiz)  ikinci karakterine borçlu.Tesadüf gibi görünse de aynı fikirlere sahip olduğu biri çıkıverir karşısına,tekin olmayan halleriyle bir şeylerin yanlışlığını fark ettiğinde ilişiğini kesmek ister ta ki son bir kez daha otelde kaldığı geceye kadar.Ailesini ölü görünce dünyasının altüst olduğunu düşündük ve neden dağ bayır gezdiğini anladığımızı zannettik,güvenlik kamerasında tek başına olduğunu öğrenene kadar.Cenaze sonrası yol ayrımında kaçmaya karar verirken kendisiyle yüzleştiği, iki insana bölünüp kişilik bozukluğunun dışavurumuydu.Kızını ve karısını seviyordu,gelecek planlarını onlarla gerçekleştirmek istiyordu fakat havuzda geçen son konuşmada eşinin ilk tanıştıkları günlerden bahsederken: "...o zamandan beri benim tutsağımsın." demesi Jonah da sevgi göstergesi dışında ters bir etki yaratmış oldu.Dayatılan sorumluluklarla özgür olmayan bedeni ikinci karakterin fütüristik kehanetlerine odaklanmışken aslında önündeki tek engelin ailesi olduğuna karar verdi.


Yorumlar